TÜRKİYE’NİN “VIP” ÇIKMAZI
Tasarruf Tedbirleri Devrede Peki Türkiye’nin VIP Sorunu Neden Devam Ediyor?
Yıllardır tartışılan ve birçok sorunu içinde barındıran havalimanlarındaki VIP salonlarının kullanımı ile ilgili hususlar tasarruf tedbirleri ile beraber yeniden gündeme geldi. Geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile salonlarının kullanımına dair genelgeye uyulması için tüm ilgili kurumlara talimat verilmişti. Fakat geçen zaman zarfında bu talimatın unutulmuş olduğu ve VIP salonlarında ciddi bir yoğunluk yaşadığı bilinen bir gerçek.
Havalimanlarının VIP salonlarının adeta yolcu terminali gibi çalıştığı; genelgede belirtilmeyen birçok resmi görevli ve sivil şahısların özel izinler ile VIP’ten yararlandığı ifade ediliyor.
Bu yoğunluk beraberinde birçok sorunu beraberinde getirdiği gibi; burayı kullanan üst düzey devlet görevlileri içinde birtakım riskleri barındırabiliyor. Örneğin görüşmek istemedikleri kişilerle muhatap olmak zorunda kalıyorlar. Bazı havalimanlarında usulsüz olarak, hakları olmayan burayı kullanan orta düzey bürokratlar ve bu kişilerin arabalarının günlerce VIP otoparklarında ücretsiz kullanımının sağlanması tepkilere neden oluyor.
Mülki İdare Amiri’nin kontrolünde olan bu salonlardan; çoğunlukla genelgede tanımlanmamış kişilerin geçtiği, kişilerin hangi sıfatla geçtiğinin anlaşılamadığı, bazı havalimanı görevlilerinin mesaisinin çoğunu bu salonlarda geçirdiği ortaya çıkmaktadır.
Gerek güvenlik açısından gerekse VIP salonlarındaki hizmetin ücretsiz olması; havayolu şirketlerine, yer hizmetleri şirketleri ve havalimanları işletmelerine ciddi bir maliyet olarak yansıyor. Havalimanı VIP salonlarının bir güç gösterisi yada bir iş bitirme kulis yeri olmaktan çıkarılması için gerekli çalışmaların yapılmasını önemini yetkili makamların değerlendirmesi gerekmektedir. Bu konuda İçişleri Bakanlığının gerekli çalışmaları incelemeleri yapması ve usulsüz kullanımlar hakkında gerekli işlemleri yapması gerekmektedir.
Onbinlerce kullanıma ulaşan VIP salonlarının kullanımı acilen net bir prosedüre bağlanmalı ve kişilerin inisiyatifine bırakılmamalıdır. Havayolu şirketleri ve havalimanı işletemecileri de mali açıdan bu yükten kurtarılmaldır
