Önümüzdeki 20 Yılda 46.500 Yeni Uçak Teslim Edilecek

Havacılık veri ve analiz platformu Cirium, küresel havacılığın 2044 yılına kadar olan gelişimini içeren yeni pazar tahminini yayımladı. Rapora göre, önümüzdeki 20 yıl içinde dünya genelindeki havayolları toplam 46.500 yeni uçağı filosuna katacak. Bu uçakların toplam piyasa değeri ise 3,4 trilyon dolar seviyesinde olacak. Tahmin, bir önceki yıla kıyasla yüzde 1 oranında artış gösteriyor.
Airbus ve Boeing’in Liderliği Devam Ediyor
Cirium verilerine göre, Airbus ve Boeing, tüm yeni teslimatların yaklaşık %85’ini ve toplam pazar değerinin %92’sini oluşturacak. Kalan pay ise Embraer, COMAC ve diğer üreticiler arasında dağılacak.
Asya Pazarında Hızlı Büyüme
Rapor, küresel havacılık büyümesinin en büyük itici gücü olarak Asya’yı işaret ediyor. Özellikle Çin ve Hindistan, yeni uçak taleplerinin yaklaşık %45’ini oluşturacak.
Dar Gövdeli Uçaklar Ön Planda
Dünya filosunda dar gövdeli uçakların payı %71 seviyesine ulaşmış durumda. Geniş gövdeli ve bölgesel uçak filoları ise hâlâ pandemi öncesi seviyelere tam olarak ulaşamadı.
Sıfır Emisyon Hedefi “Yeşil Havacılığı” Öne Çıkarıyor
Üreticiler, karbon emisyonlarını azaltmak ve yakıt verimliliğini artırmak amacıyla yeni nesil çevreci uçak projelerine hız veriyor. Bu kapsamda sıfır emisyon hedefi, sektörün uzun vadeli dönüşümünü belirleyen ana unsur olarak öne çıkıyor.
Airbus ve Boeing’ten Benzer Tahminler
Her iki üretici de 2044 yılına kadar dünya genelinde yaklaşık 49.000 yeni uçak teslimatı öngörüyor. Airbus, küresel filo büyüklüğünün iki katına çıkacağını ve havacılık hizmetlerine olan talebin yıllık %10 artacağını belirtirken; Boeing, en büyük filoların ABD, Avrupa-Asya ve Çin’de olacağını, en hızlı yolcu trafiği artışının ise Güney ve Güneydoğu Asya, Afrika ve Çin bölgelerinde görüleceğini vurguluyor.
En Büyük Risk: Tedarik Zinciri ve Personel Eksikliği
Cirium, önümüzdeki yedi yılda tedarik zinciri aksaklıkları ve nitelikli iş gücü eksikliği nedeniyle teslimatlarda yaklaşık %6’lık düşüş bekliyor. Ancak uzun vadede sektörün istikrarlı bir büyüme trendini sürdüreceği öngörülüyor.




