
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), küresel havayolu sektörüne yönelik en güncel finansal görünüm raporunu yayımladı. Rapora göre, tedarik zinciri baskıları ve jeopolitik riskler devam etse de 2026 yılında sektörün kârlılığı istikrar kazanıyor. Beklentiler, havayollarının 2026’da toplam 41 milyar dolar net kâr açıklayarak yeni bir rekora imza atacağı yönünde. Buna rağmen net kâr marjı 2025’te olduğu gibi yüzde 3,9 seviyesinde kalacak.
Havayollarının 2026’da taşıyacağı yolcu başına ortalama net kârın 7,90 dolar seviyesinde olması bekleniyor. Bu rakam, pandemiden sonraki toparlanma döneminde görülen 2023’teki 8,50 dolarlık zirvenin altında kalıyor.
Finansal göstergelerde istikrar
2026’da faaliyet kârının 72,8 milyar dolara yükselmesi ve faaliyet marjının yüzde 6,9 seviyesine çıkması öngörülüyor. Ancak sermaye maliyeti tarafında tablo daha zorlu. Yatırılan sermaye getirisi (ROIC) yüzde 6,8 ile sabit kalırken, sektörün sermaye maliyeti olan yüzde 8,2’nin altında seyretmesi havayollarının halen sermaye maliyetini karşılayacak bir kârlılığa ulaşamadığını gösteriyor.
Toplam sektör gelirlerinin 2026’da yüzde 4,5 artışla 1,053 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Yolcu doluluk oranının ise tüm zamanların en yüksek seviyesi olan yüzde 83,8’e çıkacağı tahmin ediliyor. 2026’da 5,2 milyar yolcu seyahat edecek; kargo hacmi ise 71,6 milyon tona yükselecek.
IATA Genel Direktörü Willie Walsh, sektörün zorlu koşullara rağmen sergilediği dayanıklılığa dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Havayollarının 2026’da yüzde 3,9 net marj ve 41 milyar dolar kâr elde etmesi çok değerli. Artan tedarik zinciri maliyetlerinden jeopolitik gerilimlere kadar birçok baskıya rağmen havayolları iş modellerini daha dayanıklı hale getirdi. Buna karşın sektörün sermaye maliyetini karşılayamıyor olması yapısal bir sorun.”
Walsh, değer zincirindeki eşitsizliğe de vurgu yaptı: “Bir iPhone kılıfından elde edilen kâr, bir yolcunun taşınmasından kazanılan 7,90 doların üzerinde. Motor, avionik üreticileri ve birçok hizmet sağlayıcının marjları havayollarının çok üzerinde. Bu dengesizlik giderilse, havayolları küresel ekonomiye çok daha büyük bir katkı sunabilir.”
Kargo tarafında güçlü performans
Değerlendirmelere göre, küresel ticaretteki yavaşlamaya rağmen hava kargo 2026’da istikrarlı büyümesini sürdürecek. E-ticaret hacmi, yarı iletken sevkiyatları ve tarifeler nedeniyle öne çekilen yük hareketleri, talebi destekleyen başlıca unsurlar arasında. Kargo getirileri 2025’e göre yüzde 0,5 gerilemesi beklenmesine rağmen hâlâ pandemi öncesine göre yaklaşık yüzde 30 daha yüksek seviyede.
Gelir ve maliyet görünümü
2026’da yolcu bilet gelirlerinin 751 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Gelir artışının temel nedeni, talepte yüzde 4,9’luk büyüme ve yüksek doluluk oranı olacak. Yardımcı gelirlerin 145 milyar dolara yükselmesiyle toplam gelirde yaklaşık yüzde 14’lük bir paya ulaşması bekleniyor.
Kargo gelirleri ise 158 milyar dolar seviyesinde tahmin ediliyor.
Maliyet cephesinde ise dengeli bir tablo öne çıkıyor. Yakıt maliyetleri 2026’da 252 milyar dolara gerileyebilir. Ancak diğer kalemlerde artış sürüyor. Özellikle iş gücü maliyetleri güçlü ücret artışları nedeniyle yükseliyor. Bakım maliyetleri, yedek parça sıkıntısı ve filonun yaşlanması nedeniyle artmaya devam ediyor. Kiralama maliyetleri de rekor seviyelerde.
CORSIA uyum maliyetinin 2026’da 1,7 milyar dolara çıkması; sürdürülebilir havacılık yakıtı kullanımının ise 2,4 milyon tona ulaşması bekleniyor. SAF maliyet farkının sektöre 4,5 milyar dolarlık ek yük oluşturacağı belirtiliyor.
Riskler ve fırsatlar
Tedarik zinciri sorunları sektörde talebi karşılamayı zorlaştırmayı sürdürüyor. 2026’da teslimatlar artsa bile yeni siparişlerin üretim hızını aşması, kapasite sıkıntılarının uzun süre devam edeceğini gösteriyor.
Regülasyon yükü de havayollarının en önemli şikâyet başlıklarından biri. Avrupa’daki düzenlemelere yönelik reform girişimlerinin yetersiz kaldığına dikkat çekiliyor. Altyapı maliyetleri ise birçok havalimanında yükselmeye devam ediyor.
Hava sahası kapatmaları, GNSS kesintileri ve çatışma bölgelerinden kaynaklı yeniden rotalama zorunlulukları, operasyonel verimliliği düşüren diğer unsurlar arasında.
Avrupa: En güçlü finansal performans
Avrupa bölgesi 2026’da 14 milyar dolar net kârla tüm bölgeler arasında en yüksek sonucu elde edecek. Yüzde 4,9’luk net marjın arkasında kapasite-disiplinli büyüme, yüksek doluluk ve güçlü tatil-seyahat talebi bulunuyor. Düşük maliyetli taşıyıcılar çift haneli büyümeleriyle öne çıkıyor.
Euro’nun güçlü seyri, yakıt ve kiralama gibi dolar bazlı giderlerde Avrupa havayollarına avantaj sağlasa da bölgedeki ekonomik yavaşlama talep artışını sınırlıyor.
Yolcu perspektifi: Memnuniyet yüksek
IATA’nın 14 ülkede yaptığı ankete göre yolcuların yüzde 97’si son seyahat deneyiminden memnun kaldı. Katılımcıların yüzde 88’i hava yolculuğunun hayatını iyileştirdiğini düşünüyor. Bilet fiyatlarının 2015’e kıyasla reel bazda yüzde 36 daha uygun olması, yolcular açısından önemli bir kazanım olarak öne çıkıyor.
Yolcuların yüzde 83’ü havacılık sektörünün başarısını önemsediğini belirtirken, yüzde 82’si küresel hava taşımacılığının Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkı sunduğunu düşünüyor.
Sektörün 2050’de net sıfır emisyon hedefine ulaşma taahhüdüne yolcuların güveni de artmış durumda. Anket katılımcılarının yüzde 79’u sektörün bu hedef için ciddi adımlar attığını düşünüyor.
Genel görünüm, 2026’da talebin güçlü kalacağı; tedarik zinciri ve maliyet baskılarında kademeli bir iyileşme yaşanmasıyla sektörün kârlılığında kontrollü bir artış görülebileceğine işaret ediyor.




