
Boeing, yeni nesil uzun menzilli yolcu uçağı 777X’te katlanabilir kanat uçları teknolojisini devreye alarak dikkat çekici bir mühendislik çözümü geliştirdi. Bu sistem, uçağın mevcut havalimanı altyapısını kullanabilmesini sağlayarak, milyonlarca dolarlık terminal ve kapı genişletme yatırımlarının önüne geçiyor.
777X’in kanat açıklığı, selefi 777-300’e kıyasla 64,8 metreden 71,8 metreye çıktı. Ekstra 7 metrelik açıklık, yakıt verimliliğini artırsa da uçağı ICAO’nun E kodundan F koduna geçiriyor. Bu durum, park pozisyonlarında yalnızca A380 ve 747 gibi çok az sayıda büyük gövdeli uçağın yanaşabildiği özel kapıların kullanılmasını gerektiriyor.
Katlanabilir uç sistemi, kokpitten tek bir düğmeyle devreye girerek kanat açıklığını yaklaşık 7 metre azaltıyor. Böylece 777X, kapılar açısından klasik 777-300 ile aynı boyut kategorisine dönüyor ve standart kapılara yanaşabiliyor.
Bu fikir, yer kısıtlamalarının kritik olduğu uçak gemilerinde kullanılan katlanabilir kanat tasarımlarından esinlenerek geliştirildi.
Her ne kadar proje, beş yıllık gecikme ve 2,6 milyar dolarlık maliyet artışıyla karşı karşıya kalmış olsa da 777X, hâlen güçlü bir talep görüyor. İlk teslimatların 2026’nın ilk yarısında yapılması planlanan uçaktan yaklaşık 500 adet sipariş bulunuyor.




