“Atatürk Havalimanında Olsaydık Büyüyemezdik”
THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli’nin “Atatürk Havalimanı’nda kalsaydınız, büyür müydünüz?” sorusuna detaylı bir yanıt verdi:
“Kesinlikle büyüyemezdik. Bunu çok net söyleyebilirim. Beş buçuk yıl Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yaptım. O dönemde hava ulaştırma anlaşmaları imzalıyorduk. Türk Hava Yolları da büyümek istiyordu ve diyordu ki: ‘Ben buradan ilave 7 hat daha istiyorum.’ Ancak bunu muhataplarımıza söylediğimizde şu cevabı alıyorduk: ‘Tamam, Türk Hava Yolları büyüyecek ama biz buraya gelemiyoruz çünkü slot vermiyorsunuz.’ Prime time dediğimiz, havayolunun tercih ettiği zaman dilimlerinde havalimanı tamamen doluydu.
Çözüm üretmek için ‘gece geç bir saatte gelin’ diyorduk. Ancak karşı taraf, ‘O saatte gelemem çünkü bağlantı vermem gerekiyor’ diyordu. O dönemde sivil havacılıkta söylenen net bir ifade vardı: ‘Atatürk Havalimanı artık Türk sivil havacılığının boğazını sıkıyor.’
O dönemde Atatürk Havalimanı’nda bir buçuk pist vardı. Neden bir buçuk diyorum? Aslında iki pist vardı ama pistler kesiştiği için özellikle güneyli operasyonlarda kapasite otomatik olarak yarıya düşüyordu. Saatte 70 seferden, 35 sefere düşülüyordu. Siz her gün bilet satıyor ve seferleri planlıyorsunuz, ancak hangi gün lodos olacağını bilemezsiniz. Tarife 355 gün öncesinden yapılıyor, ama yarın bir lodos çıktığında saatte 70 sefer yapmak yerine 35 sefer yapmak zorunda kalıyordunuz. Bu durumda uçaklar havada kuyruklanıyor ve şehir üzerinde tur atmaya başlıyordu. Bu, hem yakıt hem de verimlilik açısından ciddi bir sıkıntıydı. Türk Hava Yolları zaten 70 kapasitesine ulaşmıştı ve daha fazla büyüme imkanı yoktu.
Büyümek için çalışmalar yapıldı. O çalışmalara ben de dahil oldum. Yeni bir pist yapılsın denildi. Ancak nerede yapılacaktı? 1950’lerde bu amaçla Ataköy’de bir alan bırakılmıştı. Bugün ise o bölge Dünya Ticaret Merkezi ve konutlarla dolu. 1950’lerden sonra bu alanlar imara açıldı.
O dönemde şöyle bir hesap yapıldı: Dünya Ticaret Merkezi’ni ve o konutları yıkıp pist zeminini 20 metre yükselterek yeni bir pist yapılabilir mi? Bunun için yaklaşık 3 bin binanın tıraşlanması gerekiyordu çünkü kuzeye kalkışlarda yapılaşmalar engel oluşturuyordu. Ancak bu yapılabilse bile en fazla 7-8 yıl yeterli olurdu. Sonrasında yine bir havalimanı yapmak zorunda kalırdık. Dolayısıyla Atatürk Havalimanı, çevresindeki yoğun yapılaşma nedeniyle artık büyüme imkanı kalmamış bir havalimanıydı.”
