
Air France ve Airbus, 2009 yılında Atlantik üzerinde düşen ve 228 kişinin yaşamını yitirdiği AF447 kazasında pilotların rolü konusunda yeniden karşı karşıya geldi. Paris’te sekiz haftadır süren temyiz davasının kapanış duruşmalarında iki şirket, kurumsal taksirle insan öldürme suçlamalarına karşı son savunmalarını sundu.
Fransız savcılar, Rio de Janeiro–Paris seferini yapan Airbus A330’un kaybına neden olduğu iddia edilen ihmaller nedeniyle her iki şirkete de azami 225 bin avro para cezası verilmesini talep etti. Bu ceza sembolik düzeyde olsa da, kazada yakınlarını kaybeden aileler tarafından bir tür “tanınma” olarak görülüyor.
Pilot eğitimi tartışmasının odağında
2011’de bulunan kara kutuların analizinde, buzlanan Pitot tüplerinin hava hızı verilerini geçici olarak devre dışı bırakması üzerine kokpit ekibinin “yanlış ve tutarsız” tepkiler verdiği, ardından uçağın yüksek irtifada tam stall durumuna girdiği belirlenmişti.
Ancak temyiz davası, olaydan önce aynı tip sensörlerde yaşanan sorunlar, eğitim prosedürleri ve veri paylaşımındaki eksiklikler üzerinde yoğunlaştı.
Air France, kapanış savunmasında hem ailelere başsağlığı dileyip hem de mürettebatın yüksek irtifa acil durum eğitimlerinin yetersiz olduğu iddialarını reddetti. Şirket, kazada pilotların suçlanmaması gerektiğini savcılarla birlikte dile getirdi.
Airbus ise Fransa Sivil Havacılık Emniyeti Kurumu’nun (BEA) geçmişteki raporlarını işaret ederek, kokpit ekibinin sensör arızası sonrasında doğru prosedürleri uygulamadığını ve uçağın stall durumunu fark etmekte geciktiğini vurguladı.
Uzun yıllara yayılması beklenen hukuki süreç
Duruşmaların ardından kararın açıklanmasının aylar sürebileceği belirtiliyor. Uzmanlar, hangi karar çıkarsa çıksın hukuki sürecin yeni temyizlerle yıllarca devam edebileceğini değerlendiriyor.
Savcı Rodolphe Juy-Birmann, iki şirketi de kazaya giden süreçte “ihmal zinciri” oluşturmakla suçlarken, özellikle Airbus’ın mahkemeye sunduğu bilgileri “parça parça iletmekle” eleştirdi. Airbus ise mahkemeye tam iş birliği sağladığını savundu.
Yakınlarını kaybeden aileler, savcılık makamının uzun süren kapanış sunumunun ardından duygusal anlar yaşadı. AF447 kurbanları derneğinin başkanı Daniele Lamy, “On altı yıl sonra ilk kez saygı gördüklerini” ifade etti.
Davanın özünde kritik soru: İhmal ile kaza arasında bağ var mı
Fransız savcıların manslaughter suçlamasını kanıtlayabilmesi için yalnızca ihmal olduğunu göstermek yetmiyor; aynı zamanda bu ihmalin kazayı nasıl tetiklediğini ortaya koymaları gerekiyor.
Alt mahkeme 2023 yılında iki şirketin de bazı ihmal unsurlarına sahip olduğunu kabul etmiş, ancak kazaya doğrudan bir nedensel bağ kurulamadığı gerekçesiyle hüküm vermemişti.
Temyiz mahkemesi bu değerlendirmeyi yeniden ele alacak ve kararını daha sonra açıklayacak.




