Air Astana Group CFO’su İbrahim Canlıel’den HavaSosyalMedya’ya Özel Açıklamalar

Küresel havacılık endüstrisinin en önemli buluşmalarından biri olan IATA Yıllık Genel Kurulu bu yıl Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlendi. HavaSosyalMedya olarak biz de bu önemli etkinlikte yerimizi aldık.
Dünyanın dört bir yanından havayolu yöneticilerinin, sektör temsilcilerinin ve otoritelerin bir araya geldiği bu etkinlikte, Air Astana Group CFO’su İbrahim Canlıel ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportajın Yazılı Hali
“Grup olarak Air Astana, bir full service carrier (tam hizmet sunan taşıyıcı) olarak 2002 yılında hizmet vermeye başladı. O zamanlar üç uçakla yola çıkmıştık. Geçtiğimiz yıl halka arz (IPO) sürecine çıktığımızda bu sayı 50’ye ulaştı ve bu yıl da yıl başında 60 uçakla başlarken, yıl sonunda 64 uçakla kapatmayı bekliyoruz.
Aynı grubun içerisinde iki tane markamız bulunuyor. Bunlardan biri, az önce belirttiğim gibi, tam hizmet sunan bir havayolu olan Air Astana; diğeri ise 2019’da kurulan düşük bütçeli havayolumuz FlyArystan. FlyArystan’ın maliyetleri, Air Astana’ya kıyasla yaklaşık üçte bir oranında daha düşük. Dolayısıyla (bu sayede) daha farklı bir fiyat skalasını yakalayıp, daha farklı bir pazar segmentine yönelebiliyor.
Covid sonrasında birçok havayolu, pandemi öncesi yolcu trafiğini yakalamakta zorlanırken; aynı dönemde, IATA’ya göre Orta Asya en hızlı büyüyen bölge oldu. Bunun önemli sebeplerinden biri de FlyArystan’ın yarattığı dinamizmdi. Çünkü maliyetleri aşağı çekerek, tamamen farklı bir müşteri kitlesine hitap etti. Bu sayede, o dönemde iç hatlarda nüfus başına seyahat oranı 0.23’ten 0.46’ya, yani iki katına çıktı. Önümüzdeki yıllarda bu oranın 0.46’dan 1 seviyelerine ve daha da üzerine çıkmasını umuyoruz.
Düşük bütçeli havayolları açısından inanılmaz büyük fırsatlar bulunuyor. İç hat pazarı bunlardan sadece biri. Aynı zamanda Orta Asya’nın çok yakınında bulunan Çin, örneğin Urumçi, bizden yalnızca 1 saat 20 dakika uzaklıkta. Hindistan ise Almatı’dan sadece 3 saat mesafede. Bununla birlikte Körfez ülkeleri de yaklaşık 4-4.5 saat uzaklıkta yer alıyor. Tüm bu destinasyonlar, çok ciddi büyüme potansiyeli taşıyor.
Ayrıca Türkiye, FlyArystan için çok önemli bir pazar konumunda. Özellikle Batı Kazakistan’dan Türkiye’ye gerek tatil beldelerine gerekse İstanbul ve diğer şehirlere olan uçuşlar 3 ila 4 saat arasında sürüyor. Bu doğrultuda FlyArystan’ın yaz dönemine özel olarak büyük bir leisure (turistik) programı bulunuyor ve bu programın önümüzdeki senelerde de büyüyerek devam etmesini bekliyoruz.
Air Astana Grubu olarak üç temel büyüme pazarımız bulunuyor. Birincisi, bizim “genişletilmiş iç pazar” (extended home market) olarak tanımladığımız Orta Asya ve Kafkaslar bölgesi. Bu bölgede seyahat oranı hâlâ oldukça düşük. Dünyada bu oran genellikle 1.5-2 seviyelerindeyken, Orta Asya’da hâlen 0.5 civarında ve bazı ülkelerde bu seviyenin de oldukça altında. Bu nedenle burada önemli bir büyüme potansiyeli görüyoruz. Bu oranın, son iki yılda ikiye katlanmış olmasına rağmen, önümüzdeki 2-3 yıl içinde tekrar ikiye katlanmasını bekliyoruz.
Büyüme stratejimizin ikinci ayağını, çevremizdeki büyük pazarlar oluşturuyor. Özellikle Çin, Hindistan, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri ile Suudi Arabistan bu kapsamda değerlendiriliyor. Üçüncü ayak ise Avrupa pazarı; buna Türkiye de dahil. Avrupa’ya yönelik büyüme stratejilerimiz bu doğrultuda şekilleniyor.
Bu üç büyüme alanını bir araya getirdiğimizde, Air Astana Grubu olarak – hem Air Astana hem de FlyArystan markalarımız için – önümüzdeki yıllarda yüksek oranlı çift haneli büyümenin devam etmesini bekliyoruz.
Geçtiğimiz yıl, yani 2024’te, havacılık sektöründe birçok havayolu zorluk yaşarken; özellikle birim maliyetlerin artması ve buna karşılık birim gelirlerin düşmesi sonucu birçok şirket profit warning (kâr uyarısı) yayınladı. Buna karşın Air Astana Grubu olarak biz, kârlılığımızı artırmayı başardık. Bunu, maliyetleri düşük tutarak ve gelirlerimizi artırmaya devam ederek gerçekleştirdik. 2025 yılının ilk çeyreğinde de finansal sonuçlarımız, benzer şekilde pozitif bir trend göstermeye devam etti.”