MGA CEO’su Çitçi ile Özel Röportaj

2007 yılında hat bakım ve mühendislik hizmeti veren bir kuruluş iken 2022 yılı itibariyle yolcu taşımacılığına başlayan Mavi Gök Havacılık (MGA), HavaSosyalMedya’ya özel açıklamalarda bulundu. MGA CEO’su M. Abdullah Çitçi ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız.

Mavi Gök Havacılık’ın kuruluş süreci ve sektöre giriş hikâyesinden bahseder misiniz?

Mavi Gök Havacılık, 2007 yılında Antalya’da kurulan, ilk aktif görevi hat bakımı, mühendislik desteği ve hava aracı parçaları tedariği gerçekleştiren bir şirket. Dünyanın farklı noktalarında bulunan yerleşkeleri ile parça tedariği, lojistik hizmetleri ve 145 bakım ruhsatı ile dünyanın farklı bölgelerinde hat bakımı hizmeti verdi. 2022 yılına geldiğimizde ise Türkiye ve dünyadaki krizler ve konjonktürel değişimlerde iş fırsatı görerek yolcu taşımacılığına adım attık. MGA, Temmuz 2022’de AOC alarak ilk uçuşunu 19 Temmuz günü Budapeşte’ye yaptı ve yolcu taşımacılığına adımını attı. Geride kalan 2,5 yılda otoritelerden alınan yetkiler ile uçuş ağını genişletti ve son olarak Mayıs 2024’te IATA Operasyonel Emniyet Denetleme Programı kapsamında IOSA tescilli hava yolu, Eylül 2024’te ise IATA üyesi hava yolu oldu.

Faaliyetlerinizi ağırlıklı olarak hangi ülkeler veya bölgelerle gerçekleştiriyorsunuz?

Bizim ana pazarımız avrupa. Almanya, Polonya, Romanya, Avusturya, Macaristan ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere ki bu ülkelerde çok sayıda havalimanına uçuşlarımız oldu ve 2025 yaz sezonunda da aynı şekilde devam edecek. Buna ek olarak bu yıl haftada 3 sefer ile Antalya (AYT) – London Gatwick (LGW) uçuşlarımıza başlayacağız. Mevcut filomuzla uçuş ağımızı genişleteceğimiz, frekanslarımızı arttıracağımız bir yıl olacak.

Charter uçuşlarda ağırlıklı olarak hangi müşteri profiliyle çalışıyorsunuz? (Tur operatörleri, özel yolcu grupları, kurumlar vb.)

Önceliğimiz sıkı iş birliği içerisinde bulunduğumuz tur operatörlerine yeterli koltuk kapasitesini sunabilmek. Antalya – Avrupa uçuşlarımızla zaten her şey dahil, sağlık ve spor turizmi merkezinde yolcular taşıyoruz. Devamında ise çeşitli kurumlar, organizasyonlar ve ekipler için özel uçuşlar gerçekleştiriyoruz. VIP konfigürasyonlu, 60 yolcu kapasiteli iki adet B737-800 uçağımızla özel yolcu gruplarına yönelik operasyonlar da gerçekleştiriyoruz.

Yılın hangi dönemlerinde operasyon yoğunluğunuz artıyor? Mevsimselliğin operasyonlarınıza etkisi nedir? Kış sezonunu nasıl bir süreç izleyerek geçiriyorsunuz?

Antalya merkezli olmamız ve uçuşlarımızın yoğun olarak Antalya – Avrupa arasında olması sebebiyle yaz sezonu boyunca operasyon yoğunluğumuz en üst seviyede sürüyor. İlkbahar ve sonhabar aylarında alternative satışlar, hava yolu iş birlikleri, bu yıl gerçekleşen Dominik uçuşları ile doluyor. Kış sezonunda ise ağırlıklı olarak Umre uçuşlarını icra ediyoruz.

Emniyet (safety) kültürünüzü nasıl tanımlarsınız? Uçuş ekiplerinin eğitimleri hangi süreçlerden geçiyor?

Emniyet kültürümüz, tüm operasyonlarımızın temelini oluşturan bir değerler bütünüdür. Biz, emniyetin sadece bir prosedür değil, aynı zamanda bir davranış biçimi olduğuna inanıyoruz. Tüm çalışanlarımızın, özellikle de uçuş ekiplerimizin, karar alma süreçlerinde emniyeti birinci öncelik olarak değerlendirmesini sağlıyoruz. Açık iletişimi teşvik eden, hatalardan ders çıkaran ve sürekli gelişimi esas alan bir emniyet yaklaşımımız var. “Bul, düzelt, izle” prensibiyle, tüm personelin herhangi bir riski veya olumsuz durumu çekinmeden bildirebildiği bir ortam sunuyoruz.

Kabin:
MGA, kabin ekibini titizlikle seçen ve adaylarına güçlü bir eğitim süreci sunan bir havayolu şirketi. Başvuru sonrası süreç, yabancı dil sınavı ile başlıyor. Bu aşamayı geçen adaylar, boy-kilo ölçümü ve mülakatlara davet ediliyor. Değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayanlara iş teklifi yapılıyor. İşe alımın ardından, adaylar SHT-CC ve CCTO talimatlarına uygun olarak 12 gün süren Kabin Memurluğu Temel Eğitimi’ne katılıyor. Eğitimi başarıyla tamamlayanlara Kabin Memurluğu Temel Eğitim Sertifikası veriliyor. Sertifika alan adaylar, ardından MGA’ya özel Operator Conversion eğitimine dahil ediliyor. Tüm süreç, yaklaşık 1 ay süren yoğun ve hazırlayıcı bir eğitim dönemini kapsıyor.

Kokpit:
MGA’da uçuş görevi öncesi, tüm pilotlar ulusal ve uluslararası sivil havacılık otoriteleri tarafından belirlenen gereklilikler doğrultusunda kapsamlı bir İşletme Dönüşüm Eğitimi (Operator Conversion Training) sürecine tabi tutulur. Yaklaşık üç hafta süren bu eğitim programı; teorik yer dersleri, tam uçuş simülatörü seansları ve operasyonel uçuş eğitimlerinden oluşmaktadır. Eğitim, havayolu operasyonlarına özgü Standart İşletme Usulleri (SOP) temel alınarak tasarlanmış olup, uçuş emniyeti, operasyonel tutarlılık ve performans verimliliği esaslarına göre yürütülmektedir. Eğitim kapsamında pilotlara uçuş öncesi görev hazırlıkları (performans hesaplamaları, yükleme planlaması, hava durumu değerlendirmesi, rota ve alternatif meydan analizleri, NOTAM incelemeleri vb.), uçuş içi prosedürler (normal, anormal ve acil durum senaryolarının SOP ile uyumlu bir şekilde uygulanması), CRM uygulamaları (kokpit içi görev paylaşımı, iletişim, karar alma ve liderlik becerilerinin operasyonel ortamda uygulanması) ve iniş sonrası ile park prosedürleri (teknik ve operasyonel kontrollerin tamamlanması, uçuş sonrası raporlamalar vb.) başlıklarında detaylı yetkinlik kazandırılması hedeflenir. Bu yapılandırılmış eğitim süreci, pilotların MGA operasyonel konseptiyle entegre bir şekilde görev yapmalarını, değişken operasyonel koşullara karşı hazırlıklı olmalarını ve yüksek standartlarda uçuş emniyeti kültürünü benimsemelerini sağlamaktadır.

Operasyonel süreçlerinizde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) denetimleri ve mevzuatlarıyla uyum süreci nasıl işliyor?

SHGM ile olan ilişkimiz, tamamen şeffaflık ve iş birliğine dayalı. Tüm operasyonel süreçlerimizi SHGM’nin belirlediği ulusal ve uluslararası mevzuatlara uygun şekilde yürütüyoruz. Mevzuat değişikliklerini yakından takip ediyor, gerekli adaptasyonları hızlı ve eksiksiz bir şekilde hayata geçiriyoruz. SHGM tarafından gerçekleştirilen denetimler, hem kalite kontrol hem de iyileştirme fırsatları açısından bizim için son derece kıymetli. Denetim sonuçlarını sadece bir kontrol değil, aynı zamanda gelişim alanlarımızı görme fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Sürekli denetlenen ve sürekli gelişen bir yapı sayesinde, yüksek standartlarda ve güvenli bir operasyon sürdürüyoruz.

Yeni uçak alımı veya farklı bir segmentte faaliyet planınız var mı?

2022 yılında 3 uçakla başladığımız süreçte filomuz, 2023’te 6’ya, 2024 sonu ve 2025 itibarıyla ise 12 uçağa ulaştı. Kısa vadede yeni uçak alımı ya da farklı segmentlere yönelik bir planımız bulunmamakla birlikte, şu anda odağımız mevcut filonun kullanım oranını artırmak ve operasyonel verimliliği maksimize etmek. Özetle, yakın dönemde önemli bir büyüme gerçekleştirdik ve şimdilik yeni uçak yatırımı düşünmüyoruz. Mevcut filomuz ile operasyonlarımızın oturması, emniyet ve güvenlik gereksinimlerinin her koşulda eksiksiz uygulanması, çeşitli sebeplerle meydana gelen uçuş gecikmelerinin en aza indirilmesi önceliklerimiz arasında yer alıyor. Operasyonel mükemmelliği yakalayarak, önümüzdeki dönemde büyüme stratejimiz doğrultusunda yeni adımlar atmayı hedefliyoruz.

Orta Doğu, BDT gibi yeni bölgesel pazarlara açılma hedefiniz bulunuyor mu?

Geride kalan üç yıllık süreçte olduğu gibi, kış sezonunda Umre uçuşlarımızı sürdürüyoruz. Ancak kısa vadede Orta Doğu veya BDT gibi yeni bölgesel pazarlara açılma planımız bulunmuyor. Mevcut stratejimiz doğrultusunda öncelikli pazarlarımız Avrupa ülkeleri ile birlikte Kazakistan ve Mısır olarak öne çıkıyor. Bu bölgelerdeki talep ve iş birlikleri doğrultusunda farklı pazarlarda yer alma ve büyümeyi değerlendiriyoruz.

Türkiye’de charter havacılığının mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son yıllarda Türk turizmi istikrarlı bir büyüme trendi gösteriyor. Bu gelişimin doğal bir yansıması olarak havayolu taşımacılığı da paralel şekilde büyüme kaydetti. 2022 yılında faaliyetlerimize başladığımız dönemde, bizimle birlikte sektöre dört yeni charter havayolu şirketi katıldı. Türk turizminin bu ivmesini koruması durumunda, charter alanında faaliyet gösteren mevcut şirketlerin daha da büyümesi ve sektöre yeni oyuncuların katılması mümkün görünüyor. Genel olarak hem Türk sivil havacılığının hem de charter segmentinin önümüzdeki dönemde büyümesini sürdüreceğini öngörüyoruz.

Özellikle Antalya gibi turizm merkezli bir şehirde faaliyet göstermenin avantajları ve zorlukları neler?

Piyasada alternatif havayolları, tur operatörü ortaklıkları ve fiyatlandırma ile yüksek bir rekabet bulunuyor. Ancak, Antalya sürekli olarak kendi turizm pazarını geliştirip yenilemeye devam ediyor. Arz-talep dengesinin olumlu gelişimi ve hizmet kalitesindeki artış ile büyümemiz sağlıklı ve hızlı bir şekilde devam edebiliyor. Özellikle Antalya Havalimanı’nda devam eden ve geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleşen yeni terminal binaları, geçmişte hizmete giren otopark ve heliport alanları ile yolcu kapasitesinin artışının büyük faydasını göreceğiz. Avrupa ve dünya da Antalya’nın coğrafi yapısı, iklimi, hizmette sunduğu yüksek standartları sayesinde daha çok ilgi gösterecek ve yolcu sayılarında artışlar devamlılığını sürdürecektir. Geçmişte yaşanan krizleri de en önemli zorluk olarak nitelendirebiliriz ancak yine geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu gibi durumlarda piyasa gerekli reaksiyonları vererek mevcut çerçevede hizmet standartlarını yükselterek yanıt verecektir.

Rekabetin yoğun olduğu charter pazarında Mavi Gök Havacılık’ı farklı kılan en önemli unsur nedir?

Mavi Gök Havacılık olarak bizi pazarda farklılaştıran en önemli unsurların başında geniş gövdeli uçağımız olması ve güçlü tur operatörleriyle kurduğumuz sürdürülebilir ticari iş birlikleri geliyor. Bu sayede hem esnek operasyon kabiliyeti hem de farklı pazarlara yönelik güçlü bir hizmet ağı sunabiliyoruz. Bu yapımız, bizi birçok charter havayolu şirketinden ayrıştırıyor.

MGA’nın mevcut çalışan sayısı hakkında bilgi alabilir miyiz. Kokpit, kabin, teknik, yer hizmetleri. genel müdürlük. Yeni alım planınız var mı?

Her geçen yıl filosu, uçuş ağı ve çalışan sayısı ile kalitesi sürekli artan dinamik bir şirketiz. Şu anda farklı lokasyonlarında yaklaşık 700 çalışanımız bulunuyor. Bu ekip, kokpit, kabin, teknik, yer hizmetleri ve genel müdürlük gibi tüm operasyonel ve idari alanları kapsıyor. Alım süreçlerimizi düzenli olarak yıllık ve çeyrek bazda değerlendiriyor, ihtiyaçlar doğrultusunda yeni personel alımlarını sürdürüyoruz. Böylece hem nicelik hem de nitelik olarak büyümemizi planlı ve sürdürülebilir şekilde devam ettiriyoruz.

İlk Londra uçuşunuzda yapmış olduğunuz çalışma, havacılık medyasında ses getirmişti. Neler düşünüyorsunuz ?

Londra Gatwick hattımızı, özel bir uçuş deneyimiyle başlatmaktan memnuniyet duyduk. İlk uçuşumuzda VIP konfigürasyonlu uçağımızı tercih ederek hem yolcu konforunu hem de Türk misafirperverliğini ön plana çıkardık. Yaz sezonu boyunca haftada üç frekans olarak planlanan bu yeni hat, İngiltere pazarındaki varlığımızı güçlendirirken, Avrupa’nın en hareketli iki turizm merkezi arasındaki artan talebe de yanıt verecek. İngiltere, ağımızı genişletme stratejimizde önemli bir rol oynuyor. Bu doğrultuda, pazar dinamikleri ve stratejik fırsatlar ışığında yeni destinasyonları ve ek frekansları değerlendireceğiz.

#reklam | marka yer aldığı için