IATA Zirvesinde “Büyük Resim” Oturumu: Jeopolitik ve Ekonomik Riskler Masaya Yatırıldı

Delhi’de düzenlenen IATA 2025 Genel Kurulu’nun dikkat çeken oturumlarından biri olan “The Big Picture” panelinde, küresel havacılığın karşı karşıya olduğu ekonomik ve jeopolitik zorluklar kapsamlı şekilde ele alındı. Oturum, IATA Baş Ekonomisti ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Marie Owens Thomsen’in sunumuyla başladı. Ardından, CNN’den Richard Quest moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Henry Wilkinson (Dragonfly, Chief Intelligence Officer), Indrani Bagchi (Ananta Centre, CEO) ve Andrew Staples (GeoPol Asia, Principal) küresel risklere dair değerlendirmelerde bulundu.
Marie Owens Thomsen: “Bölünmüşlük, küresel büyümeyi tehdit ediyor”
Marie Owens Thomsen, konuşmasında havacılığın 2025’te 5 milyar yolcu segmenti ve 69 milyon ton kargo taşımayı hedeflediğini belirtti. Bu dev ağın, internet gibi küresel ekonominin hayati damarları olduğunu vurgulayan Thomsen, artan jeopolitik parçalanma, korumacı ticaret politikaları ve şeffaf olmayan vergi uygulamalarının sektör üzerindeki etkilerini şu sözlerle anlattı:
“Uluslararası ticaret sisteminin temelleri sarsılıyor. Tarifeler 1930’lardan bu yana en yüksek seviyede. Korsia ve EU ETS gibi sistemlerin birbiriyle rekabet etmesi yerine karşılıklı tanınması gerekirdi.”
Thomsen, özellikle Avrupa’da sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) karışım zorunluluğuyla birlikte gelen yakıt ücretlerinin şeffaflık sorunları doğurduğunu belirtti:
“Havayolları olarak bu maliyetleri ödüyoruz, ancak karbon azaltımına dair elimizde kanıt yok. SAF alımlarını belgeleyemiyoruz, bu da karbon yükümlülüklerimizi karşılamamızı zorlaştırıyor.”
Ayrıca, havayollarının 2025’te 979 milyar dolar gelir ve 36 milyar dolar net kâr elde etmesinin öngörüldüğünü belirten Thomsen, sektördeki kâr marjının hâlâ yalnızca %3,7 olduğuna dikkat çekti:
“Bu hâlâ düşük marjlı bir sektör. Yolcu başına ortalama kâr yalnızca 7,2 dolar. Kuzey Amerika öne çıkarken, Afrika hâlâ en az kâr getiren bölge.”
Richard Quest: “Bu sektör krizlere açık, ama dirençli”
Sunumun ardından sözü alan CNN’in deneyimli gazetecisi Richard Quest, havacılığın dar marjlarla çalıştığını ancak en küçük krize bile açık olduğunu belirterek paneli başlattı.
Henry Wilkinson: “Uçuş güzergâhları tehlike altında”
Güvenlik istihbarat uzmanı Henry Wilkinson, hava sahalarındaki riskleri öne çıkardı:
“Uçakların güzergâhları çatışma bölgeleri yüzünden uzuyor. GPS sinyallerinin bozulması, Doğu Akdeniz ve Karadeniz gibi bölgelerde uçuş güvenliğini tehdit ediyor. İran’da olası bir çatışma yeni riskler doğurabilir.”
Wilkinson, drone teknolojisinin savaş alanını değiştirdiğini ve bu tehdidin yalnızca devletlere değil, silahlı gruplara da yayıldığını söyledi.
Andrew Staples: “Ticaretin silahlaştırılması istikrarsızlığı artırıyor”
GeoPol Asia’dan Andrew Staples ise ABD’deki siyasi belirsizliklerin, ticaretin ve teknoloji transferinin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı:
“Trump dönemiyle başlayan tarifeler, Biden yönetimiyle devam ediyor. Her an değişebilen ticaret kuralları, firmaları yeniden yapılanmaya zorluyor. Özellikle Çin’den üretimi kaydırma stratejisi birçok Asya ülkesinde kırılganlık yaratıyor.”
Staples, jeopolitik gerilimlerin ekonomik iç içeliği azaltarak barışa olan teşviği de azalttığını, bunun da yaptırımlar gibi diplomatik araçların etkisini kırdığını belirtti.
Indrani Bagchi: “Dijitalleşme fırsat, parçalanma tehdit”
Hintli strateji uzmanı Indrani Bagchi, hizmet sektörünün küresel ekonomideki artan rolüne dikkat çekti. Ancak ABD’nin dost ülkelerle kurduğu ilişkilerin zayıflaması ve ittifak yapılarının net olmamasının, tüm dünyada belirsizliği artırdığını söyledi:
“Tedarik zincirlerinin çeşitlenmesi artık dost ülkelerle bile yapılamıyor. ABD’nin dış politikası müttefiklerinde dahi ‘sana güvenebilir miyim?’ sorusunu doğuruyor.”
Bagchi, Hindistan’ın Ukrayna-Rusya savaşından dersler çıkararak savunma doktrinini değiştirdiğini ve yeni savaş biçimlerine daha hızlı adapte olduğunu söyledi.
Marie Owens Thomsen: “Askeri harcamalar büyümeyi kısıtlıyor”
Panelin sonunda tekrar söz alan Marie Owens Thomsen, artan askeri harcamaların iklim krizi gibi diğer küresel sorunları ikinci plana ittiğini belirtti:
“Askeri yatırımların fırsat maliyeti çok yüksek. Küresel büyümeyi ve refahı törpülüyor. Duygusal yönlendirmelere kapılmadan rasyonel kararlar almalıyız.”
Panelin sonunda umut mesajı
Richard Quest, panelin sonunda her konuşmacıya önümüzdeki yıl için umut verici bir öngörü sordu. Andrew Staples, benzer görüşteki ülkeler arasında daha fazla entegrasyon beklediğini söylerken, Indrani Bagchi daha temkinliydi: “Henüz jeopolitik dengeyi yeniden kurmuş değiliz.”
Marie Owens Thomsen ise havacılığın geleceğine olan inancını şu sözlerle yineledi:
“Herkes uçmak istiyor. Uçaklar yine kalkacak. Belki daha uzun yollarla, ama uçuşlar sürecek.”